27 Şubat 2016 Cumartesi

Hasee Toh Phasee Film Tanıtımı ve Yorumu




Yapım yılı: 2014
Filmin türü:Romantik komedi
Filmin süresi: 2sa 21dk
Ülke:Hindistan
Oyuncular
Sidharth Malhotra
Parineeti Chopra
Adah Sharma 


Nikhil ve Karishma evlenmek üzere olan bir çifttir. Ancak Nikhil'in işi için paraya ihtiyacı vardır ve Karishma'nin babasından ister. Bu durumdan rahatsız olan Karishma ve Nikhil nişan günü tartışırlar. Nikhil de Karishma'ya dugune kadar parayı kendi cabasiyla bulacagina dair söz verir. O sırada Meeta Hindistan'a donmuştur ve yıllar önce ablasının düğününden kaçarken ona yardım eden Nikhil ile tekrar karşılaşırlar.





Yazar yorumu:

Öncelikle filmde çalan şarkılar çok güzel. Kaisi yeh yarian dizisinde çalıyorlardı. Megerse bu filmin müzikleriymis. Aslında müzikleri için izlediğim bir film diyebilirim ve tabi sonrada Sidharth için. Beğendim fena film değil. Oyle ahım şahım abartılı bir konusu da yok aslında. Ancak güzel sahneler vardı ve müziklerde güzel olunca izlettirdi. Sıkılmadan izledim diyebilirim. Zaten Sidharth için bile izlenir.Filmde güzel bulduğum bir kaç sahneyi de fotoğraflı olarak aşağıda paylastim. 







Filmi izlemediyseniz burdan sonrasini okumanizi önermem. Spoiler içerir çünkü 








Bu sahne Meeta ve Nikhil'in yıllar önceki karşılaşmasından.Meeta ablasının düğününden kaçıyordu bu sahnede Nikhil de ona yardım etmisti bilmeden.Sonrasında kızımız gittiği yere onuda çağırmıştı fakat Nikhil gitmemisti.













Nikhil Karishma'yla barışmak için sürpriz hazırlamıştı. Deneme yaparken yanlışlıkla yaninda Meeta vardi.Güzel bir suprizdi aslında.Kalpli koltukla havalanmislardi sonra kendi yagmurlarini yagdirip gül yaprakları dokulmuştu baslarindan. En son da bir de arkada havai fişek patlamıştı olmazsa olmazlardan. Sürpriz Meeta'ya kısmet olmuştu ama. Kime niye kime kısmet durumu bir nevi :)))












Bir de çocuğun kıza uzaktan babasını göstermeye çalışması çok iyiydi. İki kere eve girip adami yatağından kaldırmıştı. Saçma sapan bir şeyler söyleyip adamı evirip çevirmişti. Kız uzaktan gorebilsin diye. Komikti ama aynı zamanda anlamlıydı da.






  






Nikhil zengin bir iş adamından para istemeden önce kendi kendine prova yapıyordu ve kızın söylediği bu sözden etkilenip adamdan para istemek yerine ona fikirlerini söylemişti. 













Vee son sahne efendim. Mutlu sonnn :) He birde altta yazan replik Nikhil ve arkadaşlarının dusuncesiydi. Filmin baslarinda da geçiyordu. Son sahnede de iyi durmuş ama kızlar gülümseyince tuzağa dusmus sayıyorlar. Ona gore kime gulumseyeceginize dikkat edinn :)) Hoşçakalın













Not: Resimler alintidir







23 Şubat 2016 Salı

Aşk Nerede Film Tanıtımı




Yapım yılı: 2015
Ülke: Türkiye
Film süresi: 109dk
Filmin türü: Romantik komedi
Oyuncular:
Ayça Erturan
Faik Ergin
Oya Aydoğan
Selahattin Taşdöğen



30 yaşına gelmiş ve hala evlenmemiş gazeteci Biricik ile taksi şöforu Ahmet'in aşkını anlatan bir film. Konusu klasik aslında. Kizimizin çocukken rakip gördugu arkadaşı yakın bir zamanda evlenecektir. O da arkadasinin düğününe yalnız gitmek istemez. Düğün gününe kadar birisini bulmak zorundadır. Bulduğu kişi hem gerçek aşkı hemde kocası olabilecek midir?






Yazar yorumu:

Eglenceli, sıcak yer yer güldüren bir film olmuş. Yalnız konu klasik. Gerçek aşkı bulamadığından evde kalmış bir kızın gerçek aşk arayışını anlatıyor. İzlenebilir bir film. Oyunculuklar gayet güzel yapaylik yok filmde.  Çünkü bazı romantik komedilerde bir yapaylik yabancı filmlere ozentilik oluyor ve buram buram insanı rahatsız ediyor. Ama bu film gayet sıcak olmuş. Basrollerin uyumunu da beğendim. Mutlaka izleyin diyemem ama romantik komedi izlemek istiyorum diyorsanız izleyin.










Not:Resimler alintidir





22 Şubat 2016 Pazartesi

Aamir Khan ve Onun Muhteşem Filmleri



             Aamir Khaaaaaan :)Ona Hint filmlerini sevdiren ve izlettiren adamda diyebiliriz. Bir insanın yaptığı tum filmler güzel olur mu arkadaşım. Valla hepsi birbirinden güzel. Ben biraz Hint film sektörünü geç keşfettiğim için kendime oldukça kiziyorum. Nasıl oldu da bunca zaman izlemedim deyip kendi kendimi ayipladim siz merak etmeyin :)) Bundan sonra birisi bana Aamir Khan filmi dediği anda durur ve hiç dusunmez gözü kapalı izlerim. ( Gerçi gözü kapalı nasıl izleyeceksem artık :)) İçinizden ne abarttin be diyenleriniz olabilir ama birakin da biraz abartalim öyle değil mi?


             Siz hangi filmini en çok seviyorsunuz bilmiyorum ama benim favorim FANA. Dram filmi olur kendisi. Valla izlerken senaryosuna hayran kaldığım beni ters köşe yapan ve salya sümük ağlatan bir film olmuştu. Ayrıca filmin başlarında Aamir'in ( samimiyet ten öyle diyorum siz bakmayın bana aramiz iyidir ;)) çapkın halleri çok hoşuma gitmisti. Zaten çok tatlı bir yuzu var bu adam için bin bir suratta diyebiliriz. Her filminde burundugu karakterlerle bütün olmayı başarıyor bence.


            Yanı en son bu yılbaşı ülkemize ziyarete gelecekti ama kısmet olmadı. Bu haberi duyunca çok heycanlanmistim. Bilmiyorum belki de yalan haberdi. Oynamayın bizim duygularımizla abiciiimm yaa :) Herneyse efendim sonuc olarak kimse gelmedi ülkemize azıcık armut toplamış olduk.


           Ay aslında bu yazimda Aamir Khan filmlerini listeleyecektim ama birkaç birşey yazmadan edemedim. Aamir sonuçta kuru kuruya film listesi yapmak olmaz öyle. Hem google yazsanizda erişebilirsiniz onlara amaç burada yorum katmak izlemenizi sağlamak efendim. Beni bıraksalar sayfalar dolusu sey yazabilirim göründüğü üzere. Abartmayi da sevdiğim doğrudur fakat amma lakinn ciddi anlamda tavsiye ediyorum izleyin ve benim gibi daha fazla geç keşfettiğiniz için pişman olmayin. Buyrun film listemiz;





1) 3 İDİOTS
2)  FANA
3) Ghajini
4) Peekay
5) Lagaan
6) Dhoom3
7)Rang de basanti
8) Taare zameen par




         Bir suru film daha var fakat ben son yillarda çekilmiş olan filmlerden başladım. Hepsini izledim ve tavsiye ediyorum. Daha sonra hepsi hakkında tek tek detay da vereceğim. Simdilik bu kadar Hoşçakalın :)))


Yeşil Yol Filmi Tanitimi




Yapım yılı:1999
Ülke: ABD
Filmin suresi: 188dk
Oyuncular:
Tom Hanks
David Morse
Michael Clarke Duncan
Barry Pepper
Bonie Hunt



John Coffey oldukça iri yarı bir adamdır ve iki küçük kızı öldürmekten dolayı idama mahkum edilmiştir. Çok ürkütücü bir goruntusu olmasına rağmen tam tersi çok narin ve iyi kalpli bir insandır. Ayrıca bazı doğaüstü güçlere sahiptir. Elinde olan guc sayesinde insanlarin hastaliklarini iyilestirebilmektedir. Hapishane görevlisi Paul'un hastaligini güçleri sayesinde iyileştiren John ile Paul arasında bir bağ kurulur. Paul onun iyi bir insan olduğunu anlamıştır ve yaşaması gerektiğini dusunur. Onu yaşatma konusunda başarılı olabilecek midir?


Yazar yorumu:

Bu filmi izlemeyen yoktur herhalde eğer varsa daha fazla zaman kaybetmeden hemen izlemeli. Stephen King'in aynı adlı eserinin sinemaya aktarılmış halidir. Film hakkında söylenecek çok fazla söz yok. Övgüyü hakeden herkesin izlemesi gerektiği çok anlamlı bir film. Çok güzel repliklere sahip eminim bircok yerde gormussunuzdur. Film 3 saat yalnız uzun bir film baştan söyleyeyim ona gore hazırlıklı olun. Gerçi muhteşem bir film olduğundan ayirdiginiz zamana emin olun degecektir. Yorumumu da John Coffey'in bir repligiyle bitirmek istiyorum. "Bu dünyada öyle şeyler oluyor ki Tanri'nin neden hala bunlara izin verdigini bir turlu anlayamıyorum."
İyi seyirler :)








Not:Resimler alıntıdır.









LEON Filmi Tanıtımı ve Konusu





Yapım yılı:1994
Ülke: Fransa
Oyuncular:
Jean Reno
Natalie Portman
Gary Oldman
Dany Aileo


Bir mafya tetikçisi olan Leon, Mathilda'nin hayatını kurtarır ve bütün ailesi öldürülen 12 yaşındaki küçük kızı himayesi altına alır. Aralarında bir sevgi bağı oluşur. Mathilda bunu aşk olarak nitelese de aslında hayatlarında sevgi gormemiş iki insanın birbirlerine karşı duydukları sevgiden ibarettir. Artık iyi bir ikili olmuşlardır.



Yazar yorumu: 

Öncelikle filmin en iyi 50 film listesinde olduğu söyleyerek baslamaliyim. Kız ile adamın arasındaki sevgi bazı kesimlerce eleştirilmiş. Çünkü kız aralarındaki bağı aşk diye niteliyor ama sevgiden ibaret sadece. Küçük bir kız çocuğu sonuçta ve hiç sevgi gormeden çok kötü bir ailede büyümüş. Adamda onu koruması altına alınca bu durumu aşk sanıyor. Ben aralarındaki bağı sevdim. Birlikte iş yapmalarını adamın kızı koruması her şey iyi oturmuş. İzlenir mi derseniz izlenir derim. Yine güzel bir son ile filmin finalini yapmışlar. Hüzünlü bir final ama baştan söyleyeyim. Aksiyon filmlerini seviyorsaniz finale doğru çok iyi sahneler vardı. İyi seyirler :))









Not:Resimler alintidir



Bana Adını Sor Film Yorumu



               Hepinize merhaba arkadaşlar. Bir önceki yazimda Bana Adını Sor filminin tanıtımını yapmıştım. Bu yazimda da filmle ilgili yorumlara yer vereceğim.



               Film kendi türünde oldukça başarılı. Konusu bakımından farklı ve sıradan değil. İzlerken de sıkılmıyorsunuz. Oyuncu kadrosu da gayet güçlü. Ben zaten Engin Hepileri'yi çok severim oldukça başarılı bir oyuncu. Özge Borak'ın da bu filmdeki rolünü çok sevdim. Bundan sonra paylasacaklarimi eğer filmi izlemediyseniz okumayiniz çünkü spoiler icermekte.



               Film Hakan(Engin Hepileri) ve Yasemin(Özge Borak) ın birlikte açtıkları restoran ve arkadaşlıklarını gösteren sahneler ile başlıyor. Bir giriş niteliğinde diyebiliriz.



Daha sonra Hakan Merve'yle tanışıyor aslında hayatını kurtarıyor. Annesi ve nişanlısıyla yolda yürüyen Merve ayakkabısının bağı cozuldugu için yolda durup ayakkabısını bağlamaya başlıyor. Tam o esnada arkadan bir araba Merve'ye doğru geliyor kornaya basıyor ama kızımız duymuyor ve esas oglan Hakancik kizimizi çekip kurtarıyor. Buraya kadar normal ve olabilitesi yüksek bir olay. Ancak kızı yakalayıp havada birbirlerini keserek döne döne yere dusmeleri biraz komik mi durmus sanki ne.




Ve tabi pembe kalper havada uçuşur aşık olurlar. Bu arada Hakan bir piyanisttir. Merve de nişanlısı ve annesiyle birlikte Hakan'ın piyano çaldığı restorana gelirler. Esas oglanimiz kızımız için vurur saza:))) Ancak bilmediği bir şey vardır kızımız sağırdır duymuyordur. Bunu daha sonra öğrenmiştik ama öğrenene kadar ben kızın sağır olduğunu anlamamıştım. Sonradan aaa demek ondan öyleymiş evetttt ondan boyleymis dediğim bir iki sahne oldu. Bu sahnelerden birisi arabanın kıza korna çaldığı ve kızın duymadığı sahne.


Restoran sahnesinde de Yasemin'in Hakan'ı izlemesi hostu. Ama Hakan da ne yazık ki Merve'yi kesiyordu o esnada. Yasemin için burada biraz uzulmustum. Çünkü Hakan'a piyano çalarken giysin diye üzerindeki smokini o almıştı. 




O akşamda restoranın açılışını kutlamak için Yasemin ve Hakan dışarı çıkacaklardır. Yasemin hazırlanır çok da güzel olur ama Hakan gitmiştir. Tahmin edin kime???? 
Yasemin'i yaşadığı hayal kırıklığı ve utanma duygusuyla gözyaşları doker. Yine Yasemin'e baya uzulmustum.







Bu tesadüfi karşılaşmalar sonucu Hakan ve Merve bulusmaya başlarlar. Hakan Merve'nin işitme engelli olduğu öğrenir. Merve'nin Hakan'a duymamanin nasıl birşey olduğunu elleriyle kulaklarını kapatarak gösterdigi sahne oldukça iyiydi. Sonrasında Hakan müziğin etkisiyle tozları uçurarak kıza duymayı göstermişti. Bu da anlamlı bir sahneydi efendim.



Merve'nin evleneceği gün Hakan Merve'yi kaçırır ve eve getirir. Yasemin de yavrum kiyamam Hakan'ın eve gelmesini pencerede bekler. Kapıyı bir umutla acar Hakan'i yalnız karşısında görünce sevinir ancak arkasında Merve belirir ve Yasemin büyük hayal kırıklığına uğrar.





Bu günün gecesi yağmurda Yasemin'in ağladığı sahne oldukça etkileyiciydi. Bunda arka fonda çalan müziğinde büyük etkisi olduğunu dusunuyorum. (Leman Sam -Gül güzeli) Yasemin için uzulmeyen yoktur herhalde.





Merve zengin bir ailenin kızı olduğundan Hakan da Merve'yi mutlu etmeye çalışır. Bütün parasıyla gezip tozarlar. Hakan artık işe gitmez ve bu durum restoranı olumsuz etkiler. Zamanla zarar etmeğe başlarlar ve restoran kapanma noktasına gelir. Bu esnada da Hakan'ın hastalığı yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Piyano çalarken elleri titrer ve artık çalamamaya başlar. Bir gün bayılır ve hastalık kendini göstermiş olur.






Hakan huntington hastasıdır. Bu hastalık ona annesinden genetik olarak geçmiştir. Hastalık zamanla etkisini göstermeye başlar. Konuşamama yürüyememe gibi belirtiler ilerleyerek devam eder. Başta Merve Hakan'ın yanındadır ama Hakan arada sırada unutmaya başlar. İnsan hafızası sondan başa doğru unuttuğu için hep Merve'yi unutur ve hatırlamaz. Bir gün Merve ilacını vermek için Hakan'ın yanına gelir ve o Merve'yi tanimaz. "Yasemin'i arıyorsanız icerdedir" der ve bu Merve için artık son nokta olur. Herşeyi bırakıp annesinin evine dönmeye karar verir. Yasemin Hakan için Merve'yi vazgeçirmeye çalışır ancak başaramaz. Hakan'in iyiligi icin onlari bir arada gormeye katlanmaya calisir bir nevi. Sevdiği adam için büyük fedakarlıklar yapmıyor mu sizce de?





Filmde bundan sonra çok etkileyici sahneler vardı. Engin Hepileri hastalığı ustalıkla canlandırmış. Ben oyunculuğunda hiçbir yapaylik görmedim. İnandırıcılık çok iyiydi. Bundan sonra Yasemin'le Hakan'ın aşkı başlıyor. Evleniyorlar. Hastalık nedeniyle Hakan'ın eli titriyordu da Yasemin ile (adını hatırlayamadım) kaşık kullanmayı bırakıp çorbayı kaseden icmislerdi. Bu sahne oldukça etkileyiciydi.




Daha sonrasında Yasemin Hakan için bir suru şey yapmaya devam etti hep yanında oldu onunla ilgilendi.




Bir de filmin en etkileyici ve kilit sahnesi var ki ondan bahsetmezsem olmaz. Hakan'ın Yasemin'den isteği eminim hepimizi çok üzmüştü. O sahne esnasında Hakan'ın annesiyle ilgili gerçeği de öğrenmiştik. Hakan istekte bulunurken "bana adını sor" demişti ve filmin adının geldiği kilit noktayı da öğrenmiş olduk. Cidden iyi dusunulmus ve güzel yerleştirilmişti. O sahnede de oldukça etkilenmistim.Bu arada Yasemin'in üzerindeki elbise dikkatinizi çekti mi bilmem ama Hakan'ın onu bırakıp Merve'nin yanına gittiğinde giydiği elbiseydi. Bu detay da gayet iyi olmuştu.








Filmin sonuyla ilgili foto paylaşmayacagim çünkü oldukça üzücü sahneler vardı. O sahnelerde etkilenmemek elde değil. İyi bir dram filmi bence amacina ulaşıp bizleri bir güzel ağlatmayi basariyorlar. Ben izlemeye değer olduğunu dusunuyorum. Filmle ilgili birkaç yerde olumsuz yorumlara rastladım. Olabilir herkes beğenmek zorunda değil. Ancak dram turunu seven birinin izleyip de begenmeyecegini dusunuyorum açıkçası. Çünkü konu bakımından oldukça farklı bence. Yer yer sasiriyosunuz beklenmedik şeyler çıkıyor karşınıza. Hanı bazi filmler vardır izlerken ne olacağını tahmin edersiniz ve o olur. Bu filmde tahmin edemiyorsunuz. Bir de sevdiginiz insani hasta olarak gorup hicbirsey yapamamani nasil bir duygu oldugunu biliyorsaniz etkilenmemeniz mumkun degil. Kıssadan hisse izleyin efendim. Şimdiden iyi seyirler


















Bana Adını Sor Film Tanıtımı




Yapım yılı: 2015
Ülke: Türkiye
Film süresi: 108dk
Filmin türü: Melodram
Oyuncular:
Engin Hepileri 
Özge Borak
Başak Parlak



Hakan ve Yasemin yetimhanede büyüyen iki çocukluk arkadaşıdır. Yasemin Hakan'a tek taraflı bir aşk beslemektedir. Hakan ise Yasemin'i arkadaşı olarak görmektedir. Bir gün hayatlarına Merve girer ve Hakan Merve'ye aşık olur. Böylece içinden çıkılmaz bir aşk üçgeni oluşmuş olur. Daha sonra Hakan'ın beklenmedik hastalığı sonucu herşey tamamıyla değişir. 




Bu filmin kısaca bir özeti. Film gerçekten çok güzel ben çok beğendim. Konusu bakımından oldukça farklı. İzleyip de pişman olmayacaginiz bir film. İyi seyirler 










Not:Resimler alintidir





Back To The Future (Geleceğe Dönüş) Serisi Konusu



                  Geleceğe Dönüş deyince tabiki aklımıza Marty McFly ve çatlak profesör geliyor. Serinin ilk filminin 1985 yılında çekildiğini göz önünde bulundurursak o döneme gore efsane bir film. Çocukken TV de izleyip hayran kalmıştım. Daha sonra da seriyi izlemeye karar vermiştim. O kadar harika bir seri ki 3 filmi de bir gece de izledim. Bilimkurgu ve macera seviyorsaniz eminim sizde çok begeneceksiniz. 
                  



             Gelelim serinin ilk filmine ve konusuna:




                                      Geleceğe Dönüş :
   
    Marty McFly kazara 1985 yılından 1955 yılına gider. Anne ve babasının gençlik dönemlerine denk gelir ve tanışmalarına da yanlışlıkla engel olur. Ondan sonra onları bir araya getirmeye uğraşır çünkü eğer anne ve babası hiç tanismazsa kendisi de dogmayacaktir. Bunu bir hafta içinde gerçekleştirmek zorundadır. Geri döndüğünde ise onu bir sürpriz beklemektedir. ( Ayrıca filmin sonunu çok beğendiğimi de söylemeliyim.)











Geleceğe Dönüş 2 :

Marty McFly geçmişte yaptığı hatayı düzeltip 1985 e geri döndüğünde Doktor Brown ile karşılaşır. Doktor Brown, Marty'i gelecekte ailesinin başına geleceklerden dolayı uyarır ve Jeniffer'i da yanlarına alarak 2015 e giderler. Gelecekteki Biff geçmişteki Biff ile bağ kurarak bir spor dergisindeki bahisleri oynayarak zengin olmuştur.Eve geri döndüklerinde bu durumun kendi zamanlarını etkilediğini goren Marty tekrar 1955 e dönerek bu durumu düzeltmeye çalışır.














Geleceğe Dönüş 3 :

Marty McFly ve Doktor Brown 1955 yılında Biff'in yaptığı değişikliği düzelterek bozuk bir havada zaman makinesiyle kendi dönemlerine dönmeye çalışırlar. Ancak zaman makinesinin üzerine yıldırım düşer ve Doktor zaman makinesiyle birlikte ortadan kaybolur. Tam o anda doktor gecmisten Marty'e mektup göndermiştir. Yanlışlıkla 1885 yılına gittiğini ve o donemin teknolojisiyle zaman makinesini tamir edemediğini söyler ve zaman makinesinin gömülü olduğu yeri Maty' e söyler. Marty de 1955 yılındaki Doktor'u bulup zaman makinesini tamir ettirip 1885 yılındaki Doktor u kurtarmaya gider. Ancak 1885 yılında zaman makinesini çalıştıracak yüksek güçte bir dizel yakıt yoktur.




Özetleri kısaca okuduysaniz eğer serinin heyecan verici bir film serisi olduğunu gormussunuzdur. Her filmin sonunu o kadar heyecanlı bitiriyorlardi ki bir sonraki filmi açıp izlememek elde değil. O dönem sinema salonlarında izleyen insanlar yeni film gelene kadar nasıl sabretmisler helal doğrusu. İlk film 1985 diğerleri de 1989 ve 1990 yıllarında çekilmiş. Dönemin teknolojisini dusundugunuzde o dönemdeki insanları oldukça heyecanlandırmis olmalı. İzlemezseniz olmaz bence 30 yıllık film demeyin ve izleyin arkadaşlar kesinlikle tavsiye ediyorum.










Not:Resimler alintidir






21 Şubat 2016 Pazar

İzlemeniz Gereken Hint Filmleri



                    


          Başlığı "izlemeniz gereken" diye attım çünkü bu yazacağım filmleri gerçekten izlemeniz gerekiyor. Hint filmleri hakkında olumsuz bir çok şey eminim sizde duymuşsunuzdur. Film sureleri çok uzun ya da saçma dans sahneleri koyuyorlar gibi. Evet film sureleri bizim alistigimiz dan uzun ve dans sahneleri de var. Ancak şöyle bir gerçek var ki adamlar çok iyi dram filmi yapıyor. Komedi de kötü değiller aslında ama dram filmlerine Cidden laf yok müthiş. Hint filmleriyle ilgili eleştirileri başka bir yazimda tekrar ele alicam çok da uzatmadan filmleri sıralamak istiyorum.





1) 3 İDİOTS




Kesinlikle ama kesinlikle izlemelisinizzzz. Hatta hala daha izlemediyseniz çok büyük ayıp çünkü bu bir Aamir Khan filmi.Ayrıca Hindistan'in en çok izlenen filmi olma özelliği de var. Baska söze gerek yok diye dusunuyorum :)


2) FANA



Eğer dram filmi izlemek istiyorsanız işte en muhtesemi karşınızda. Film komedi gibi başlıyor fakat senaryoyu öyle güzel islemisler ki birden drama donuşuyor. Bittiğinde iki farklı film izlemiş gibi oluyorsunuz ve tabiki gözyaşlarınız sular seller gibi akıp gidiyor. Yanı bende öyle oldu en azından sizde nasil olur bilemem. Bir de müzikleri müthiş. Hala açıp dinlerim.



3) MY NAME İS KHAN



Günümüz dünyasında müslümanların terörist gibi gösterildiği ve aslında öyle olmadığını tüm dünyaya kanıtlayan bir film. İzleyip te etkilenmemek cidden elde değil.



4) JODHA AKBAR



İmparator Akbar musluman, prenses Jodha da hindudur. Farklı iki dine sahip iki insanın aşk hikâyesini anlatan bir film. İçindeki görsel showlarda yine oldukça iyiydi.


5)GUZAARİSH


    Sihirbazlık gösterisi sırasında sakatlanıp yuruyemeyen bir sihirbaz ile onun bakımında yardımcı ola hemsiresinin aşkını anlatan bir dram filmi. Aşk sadakat vefa gibi duyguların çok güzel işlendiği izlenilesi bir film.


6)GHAJİNİ


Yine bir Aamir Khan efsanesi. Romantik ve dram türünde bir film izlemek istiyorsanız tabiki hiç dusunmeden izlenilmeli.


7)EK THA TİGER



Türüne ne yazacağını bilemedigim bir film gerçekten. Romantizm dram aksiyon ne ararsanız var filmin içerisinde. Senaryosu da oldukça etkileyici yer yer şaşırıp ters köşe oluyorsunuz. Bir de filmin bir kısmı Mardin ve İstanbul'da çekilmiş. Onlar zahmet edip ülkemizde film çekmişler izlemezsek olmaz diye dusunuyorum.




Filmler ile ilgili daha sonra detaylı olarak yazacağım. Bu yazimda sadece film izlemek isteyipte izleyecek film bulamiyorsanız kolaylık olsun diye yazdım. Aslında madde madde yazacaktım ama ufak tefek notlar eklemeden geçmek istemedim. Bu filmleri mutlaka izlemelisiniz asla pişman olmayacaksınız. İçi boş zaman kaybı yaratacak filmler değil çünkü. Her biri izlemeye değer.  O zaman lafi fazla uzatmadan hepinize iyi seyirler diliyorum :))





Not:Resimler alintidir

BARUN SOBTİ TÜRKİYE'YE GELİYOOOOOR

                     
 
           


             Evet arkadaşlar sonunda olduuuu. Bir hintli aktör ülkemize geliyor. ISS Pyaar Ko Kya Naam Doon'u izlediyseniz Barun Sobti nam-i diger Arnav Singh Raizada'yi çok iyi biliyorsunuz dur. Hatta bilmek de ne kelime lütfen ama deyisinizi duyar gibiyimm.
     

             Aslında ben Barun Sobti'den önce Aamir Khan'i beklerken sevgili Arnavcigimiz önce davrandı ve çok çok iyi yaptı. Bildiğiniz üzere İSPKKD "Bir Garip Aşk" adıyla Kanal7 de günlük dizi olarak yayınlanıyor. Sevgili Barun'u da sağolsun Kanal7 medya grubu getiriyor efendim. Aslında bu haberi sizlere daha önce vericektim ama emin olmak istedim ve evett eminimm 29 şubatta geliyor.


          Bu da kanıtı;





Ve dahasında var.Sosyal medya üzerinden yapılacak çekilişle 40 hayranıyla bir araya gelecekmis. Valla söylemesi benden haberin detayını araştırıp bulması da sizden.





Not: Resimler alintidir

20 Şubat 2016 Cumartesi

Yeni Bir Siddhart Malhotra Filmi


Kapoor & Sons


Oyuncular:
Siddhart Malhotra
Alia Bhatt
Fawad Khan
Rıshı Kapoor




Evet arkadaşlar yeni bir Siddhart filmiyle hepinize merhaba. Siddhart'ın yeni bir filmi oldugunu öğrenince hemen sizlerle paylaşmak istedim.Açıkcası film 2016 yapımı şu an da Hindistan sinemasında vizyonda olan bir film. Yani bizler Siddhart'ı izlemek için biraz daha bekleyeceğiz.



Film hakkında birkaç bir şey söylecek olursak fragmanlarindan anladiğim kadariyla eglenceli dinamik bir film. İki erkek kardeşin ayni kiza aşik olmasini konu ediniyolar. Bunun disinda aile bağlari gibi önemli bir konuyada deginiyorlar. Filmin fragmani cok eglenceliydi. Açıkçası film beni heyecanlandirdi ve merak ettirdi.



Bir de Siddhart Malhotra ile Alia Bhatt'ın uyumunu çok begeniyorum. Bundan once Student Of Year filminde de birlikte oynamışlardı. Sanırım film yapimcilari da bizler gibi ikilinin uyumunu begenip yeni filmle karsimiza cikardilar. Çok da iyi yaptilar. 




Meraklilari için Alia ile Siddhart'ın birlikte oynadiklari coca cola reklamlari var. Youtube dan ulaşabilirsiniz. Reklamda da çok sevimli bir ikili olmuşlar. Gerçek hayatta da birlikte olsalar çok yakışırlar bence.


Bir de unutmadan filmin müziklerini de begendim. Bu hintliler filmde dansa çok önem verdiklerinden midir nedir film müzikleri de çok güzel oluyor. Evet arkadaşlar film hakkinda söyleyeceklerim bu kadar. Fimi izlemek için vizyondan kalkmasini ve altyazi gelmesini bekleyecegiz. Ama sabredemeyenler fragmanini açıp açıp izleyebilir.
Hoşçakalın🤗😘








Not:Resim alıntıdır










19 Şubat 2016 Cuma

Baba Candır HALUK Sahneleri

                 


                Herkese merhaba. Bundan önceki yazimda size Baba Candir dizisinden ve oradaki Haluk karakterinden bahsetmistim. Ben diziye özellikle Haluk sahnelerini izlerken çok guluyorum. Bu yazimda da bazı komik Haluk sahnelerini derleyip toparlayıp bir araya getirdim. Tabi bir çok sahne daha var ama bunlarda sadece birkaçı efendim :)


         
                Öncelikle Haluk'un "ben kalender meşrebim" şarkısını açıp dans ettiği sahneyle başlamak istiyorum. Ben bu sahneye oldukça gülmüştüm:-) :-)  Sabah uyanır uyanmaz evin içinde dans etmeye başlamıştı veeee


Sonunda babasına ve üvey annesi Cici Müge'ye yakalanmisti. Kendisi de baya şaşırmıştı ifadesinden de anlasildigi üzere :)))







             Benim en çok güldugum havuz sahnesiydi tabiki de :))) Cidden defalarca açıp izledim bu sahneyi. Havuza yanlışlıkla dusup karizmayi cizdirmemek için hiiic istifini bozmadan yüzmeye devam etmesi süperdi :))))) Havuzdan çıktığında da sabah sporu ben her sabah yuzerim demesi psikopatliginin kanıtı aslında :)))







Bir diğer sahne ise Eceyle telefonda konuşurken yanlışlıkla gitarın telini tingirdatip yalan söylediği sahne. Ece gitar çalan insanlardan hoşlandığını söyleyince bende çok güzel calarim deyip Rüzgara gitar çaldırdığı sahneye de baya gülmüştüm. Bi de kız Haluk bey çok güzel caliyosunuz dedikce tesekkur ederim diyordu sanki kendi çalıyormuş gibi. Aşk insana neler yaptırıyor örneği de diyebiliriz :))






Kendisine sekreter arayışida oldukça iyiydi. Kimini Çince bilmiyor diye kimini galatasaraylı diye kimini de ikizler burcu olduğu için ise almamıştı. Biz sizi ararizin gelişmiş versiyonu gibiydi :)) İzlerken baya gülmüştüm ama normal hayatta boyle bir patron insana kafayi yedirir ciddenn :)))







Yine sevgili Halukcugumuz Eceye hava aticam diye martıları beslerken martıların saldırısına uğramıştı :))) Haha martilardan kaçışı komediydi ama kacamayacağını anlayinca sonunda teslim olup piyango biletleri almaya karar verdi kendisi.  Ve karşınızda Haluk ve martilarin sessizliği :))))




Şebooooo :) Haluk'un bir kaç bölüm belalısı olmuştu hatırlarsınız. Ama kendisi krizi fırsata çevirmeyi iyi bildiğinden bu durumu Eceyi kıskandırmak için kullanmıştı. Şeboyla egleniyoruz partiliyoruz diye Ece'yi aramisti da kızı sinir etmişti ;




Ama telefonu kapayinca beyfendinin evde sütunu içip dans ettiğini gormustuk :))) Sonunda da Şebo'ya yakalanmisti hahaha





                Son olarak da inşaatta reklam cekme sahneleri çok iyiydi. Gayet cool bir şekilde tanıtımını yapan Haluk sonunda yine ipini çekip bir kova kumu başından aşağıya boşaltarak yine rezil olmayı başarmıştı :))))





Evett bu günlük bu kadar arkadaslaar! Valla Baba Candir benim çok sevdiğim bir dizi ve yeni bölümlerini merakla bekliyorum. Umarım oyuncularıyla ve komedi anlayisiyla olduğu gibi hiç bozmadan devam eder. Ben yıne Haluk sahneleriyle karşınızda olacağım efendim esen kalinnn :))) Haluk'un deyişiyle öptüm bayyyy :)))))