20 Mart 2018 Salı

   
                 🔻Şeytan Marka Giyer



Gazetecilikten mezun olan Andrea bir moda dergisinde Miranda'nin asistanı olarak işe girer. Modayla pek de bir alakası olmayan Andrea, acimasız patronu Miranda yüzünden çok zorlanmaktadır. İşte 1 yıl çalıştıktan sonra kendi istediği işi yapacaktır ancak 1 yıl dayanması gerekmektedir. Fakat bu süre içerisinde kendisinden ve sevdiklerinden oldukça uzaklaşarak moda dünyasının ortasında bulur kendini. İnsanların yükselmek için birbirini aşağı çektiği bir ortamda Andrea'nın ne kadar dayanabileceği merak konusudur.


                    Yapım yılı: 2006
                    Tür: Drama/Komedi
                    Oyuncular: 
                    Anne Hathaway -Andrea-
                    Meryl Streep -Miranda-
                    Emily Blunt -Emily-
                    Stanley Tucci -Nigel-
                    Adrian Grenier -Nate-
                    Simon Baker -Christian-




Bu bölümden sonra filmi izlemediyseniz lütfen devam etmeyiniz.




Moda dünyasını eleştirmeye yönelik yapılmış bir film aslında. Ama çok fazla bir eleştiri göremedim. Başrol kızın  gece gündüz çalıştığı ve iş dışında patronunun isteklerini yerine getirdigi bir durum söz konusu. Ancak sadece moda sektöründe değil başka birçok sektörde fazla çalışma sorunu bulunuyor bence.


Anne Hathhaway'ı çok severim. Acemi Prenses serisini izlemiş ve oldukça beğenmiştim. Çok sempatik ve tam bu rollerin kadını. Merly Streep'ı ilk defa izledim ama harika bir oyunculuk sergilemiş. Normalde gıcık olunmasi gereken bir karakter gibi dursada ben çok sevdim.
  

Oyunculardan en sevdiğim birinci asistan Emily oldu nedense. Onun Andrea'ya olan kıskanç tavırlarına bayıldım😁. Komedi ögeleri de güzel oturmuştu filme. Genelde başrol oyuncular filmde bir yarışma varsa birinci olur ya da bulundugu durumda en iyi konuma gelir. Bu filmde de öyle oldu. Andrea başarısıyla Emily'nin aylardır hazırlandığı Paris'e onun yerine gitti. Emily için çok üzüldüm niye bilmem.😁 


Başrol kızımız bu sefer mükemmel değildi. Patronu diğer asistan yerine onu Paris'e götürmek istediğini söylediğinde kabul etmesi etik olmadı. Yeni ayrıldığı erkek arkadaşını hemen unutup başka bir adamla birlikte olması da yine alışık olmadığımız durumlardan biriydi. Bu durum başta beni rahatsiz etse de aslında bizlere hep basrol olarak kusursuz insanların izletildigini farkettim. Yani hiç hata yapmayan her konuda yetenekli zeki cesur olan insaların hikayelerini izleriz hep. Yan rollerin zaafları ve günahları olur. Başrol hiç hata yapmaz. Bu filmde başrolun hata yapıyor olması ve sonrasında hatasından ders alması gayet hoştu bence.


Film için çok da fazla söze gerek yok aslında. Moda dünyasına ve calisma yaşamına eleştiri getiren bir film. Çok fazla çalışarak hayattan ve sevdiklerinden geri kalan insanların yaşamlarını izliyoruz filmde. Bayan arkadaşların daha çok sevebileceği tarzda bir film. Şimdiden iyi seyirler :) 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder