Henry zamanda kendi isteği dışında yolculuk yapan bir adamdır ve bir gün kütüphanede karısı ile karşılaşır. Claire onu tanımaktadır ancak Henry henüz zamanda yeterince yolculuk yapmadığından Claire'ı tanımaz. Buna rağmen yine ona aşık olur. Henry'nin zamanda istemsizce yaptığı yolculuklar bazen başını belaya soksa da onları yoran başka problemler olacaktır.
Yapım Yılı: 2009
Tür: Fantastik, Dram
Oyuncular:
Eric Bana -Henry-
Rachel Mcadams -Claire-
Bu bölümden sonra filmi izlemediyseniz devam etmeyiniz.
Zamanda yolculuk etme fikri herkesi heyecanlandırır ve böyle bir özelliğe sahip olmak isteyebiliriz. Ancak bu filmi izledikten sonra insan geçmişi ya da geleceği değil de şu anı düşünüyor. Yani geçmişe ya da geleceğe gitmektense şu anı yaşama fikrinin önemi anlatilmak isteniyor filmde.
Henry zamanda yolculuk ettiğinden bizlerde filmde bir ileri bir geri gittik. Zaman geçişleri basitçe ve birkaç olaya bağlı olmadığından kafa karışıklığı sebep olmadı değil. Ama öyle anlaşılmayacak derecede kafa karışıklıkları yoktu filmde.
Basrollerin zamanda yaşlanıp gençleşmeleri gayet güzel yapılmıştı. Hatta sonunda Henry'nin öleceği söylenmişti ama nasıl olacağını bir süre merak ettim izlerken. Zamanda yolculuk yaptığı sırada birden kendini ormanda bulan Henry'ı avcı, geyik yerine vurmuştu. Bu da oldukça ironikti bence. İzlerken ölümün çok beklenmedik bir anda çok saçma bir yerde belki bizi bulabileceği hissi uyandı. Senarist ne mesaj vermek istedi bilemem ama ben bu mesajı aldım.
Sonuç olarak izlenebilir bir film. Kendi içinde güzel mesajlar barındırıyor. Bakıldığında zamanda yolculuk bir lüks olarak görünürken aslında kişinin hayatını mahvedebiliyor. 40 yaşına gelmeden öleceğini öğrendiğinde hem kendisi hem ailesi için üzülmüştü Henry. Bulunduğu zamanın keyfini yaşayamamıştı. Izlerken Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şu dizeleri geldi aklıma:
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmaz akışında
İyi seyirler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder